Deizm

Yazar » , 13 Kasım 2017

kirmizilar.net’de ikinci yazım yayımlandı. Değerlendirmelerizi bekliyorum.

http://kirmizilar.net/tr/index.php/guncel-yazilar3/2806-genclerimiz-nicin-deizme-yoneliyor

Modern Gnostikler

Yazar » , 25 Ekim 2017

Bundan sonra kısa güncel makaleler yazmaya başlıyorum.

İlk makalem aşağıdaki linktedir.

http://kirmizilar.net/tr/index.php/guncel-yazilar3/2712-modern-gnostikler

Eleştirileriniz bekliyorum.

Yeni Yayın

Yazar » , 11 Şubat 2015
Beklenen kitabımızın çeviri kısmı  nihayet çıktı.
Muhammed b. Ali b.es-Serrâc
Hazırlayanlar : Nejdet Gürkan – Mehmet Necmettin Bardakçı – Mehmet Saffet Sarıkaya
376 sayfa, 23,50.-TL
Şubat  2015
İnsan ve Toplum Dizisi
ISBN : 978-605-105-141-3
İbnü’s-Serrâc’ın 715h./1315’de yazılan bu kitabı dönemin sufileri hakkında ilk elden bilgiler veriyor. Bu sufiler arasında 15. yüzyılda menakıbı yazılan Sarı Saltuk’un gerçekten yaşadığını ifade eden tarihi bilgiler dikkat çekici. Müellif, bizzat gördüğü Sarı Saltuk ve halifeleri Behramşah Haydarî, Barak Baba ve Baba Maristânî hakkında kendi gözlemlerini aktarıyor. Eser, şimdilik Sarı Saltuk hakkında bilgi veren en eski kaynak konumunda olmasından dolayı Türkiye Aleviliği tarihi içinde önemli bir yere sahip. Birecik, Besni ve Kâhta gibi şehirlerde kadılık yapmakla birlikte aynı zamanda bir Rifâî şeyhi olan İbnü’s-Serrâc, tarikat kurucusu Ahmed er-Rifâî’den başlayarak kendi zamanına kadar gelen Rifâî sufileriyle ilgili bilgiler de veriyor. Dönemindeki Rifâî şeyhlerinden Şemsüddin Musta’cil ve oğlu Ahmed’in devlet ricaliyle ilişkilerine dair naklettiği bilgiler de ilgi çekici. Tasavvuf tarihinde öne çıkan İbrahim Edhem, Zünnûn-ı Mısrî, Cüneyd-i Bağdâdî, Hallac-ı Mansur, Abdulkâdir Geylânî, Ebu’l-Vefâ, İbnü’l-Arabî gibi pek çok meşhur sufinin yanı sıra Fırat havzasında yaşayan Adiyy b. Müsafir, Şeyh Musa ez-Zûlî, Mesleme es-Surûcî ve oğlu Akîl, Ebu Bekir b. Hevâra, Ebu Muhammed eş-Şenbekî, Ali b. el-Hîtî, Bekâ b. Battu, Mataru’l-Bazraî, Şeyh Çakır, Dazlak Baba gibi sufilerle ilgili halk arasında dolaşan çeşitli anlatıları naklediyor. Bunlara kendi tecrübelerini de katan İbnü’s-Serrâc’ın anlattıkları dönemin sosyal ve dini yapısının ortaya konulması bakımından çok değerli.

Tuffâhu'l-Ervâh ve Miftâhu'l-İrbah

İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı

Yazar » , 21 Şubat 2010

İSLAM MEZHEPLERI TARIHI ANABILIM DALI’NIN KISA TARIHÇESI

İslam’ın siyasi itikadi ve ameli sahadaki düşünce ekolleri diyebileceğimiz mezhepler, dinin anlaşılma biçimi ile ilgili farklılıkların kurumlaşması sonucu ortay çıkmış olan beşeri oluşumlardır. Siyasi, içtimai, iktisadi, tarihi, kültürel, coğrafi ve benzeri sebepler, din anlayışında birtakım farklılaşmalara yol açmıştır. Bu farklılaşmaların belirli bir süreç içinnde kurumsallaşması, görüşlerin sistematik nitelik kazanarak sosyo-kültürel yapıyı derinden etkilemesi ve oluşan mecrada, temel argümanları desteklemek ve temellendirmek amacıyla fikir üretilmeye başlanması, karşımıza mezhep olgusunu çıkarmıştır.
İslam Mezhepleri Tarihi, siyasi ve itikadi gayelerle vücud bulmuş İslam’ın düşünce ekolleri diyebileceğimiz bu beşeri oluşumları, bilimsel yöntemlerle inceleyen bir bilim dalıdır. İslam Mezhepleri Tarihi, bütün islami anlayışları ve fikirleri bir araya toplayan bir bilim dalı olup, mezhepleri olduğu gibi inceler. Her mezhebi kendi kaynaklarına, kendi iddialarına göre ele alır ve tanıtır. Dolayısıyla da mezheplerin görüşlerini anlatırken objektif bir yaklaşım içindedir.
İslam Mezhepleri Tarihi, geçmişte varolan fırkaların veya bugün yaşamakta olan mezhep ve çağdaş islami akımların İslam’ı nasıl anladıklarını ortaya koymaya çalışır ve mezheplerin savunduğu fikirlerin tarihini, siyasi ve içtimai temellerini ortaya koyar. Böylece fırkalar arsındaki ihtilaf noktaları aydınlanır ve belki de gereksiz düşmanlıklar yerini dostluk ve müşterek anlayışa bırakır.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1949 yılında kurulduğunda Hilmi Ziya Ülken’in hazırladığı taslakta İslam Mezhepleri Tarihi dersi, İslam Medeniyetine ait ilimler grubu içinde bir disiplin olarak sunulur. Sonra vücuda getirilen İslam Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü profesörlüğüne Yusuf Ziya Yörükan tayin edilir. İslam Dini ve Mezhepleri kürsüsü başkanlıklarını sırası ile;
Yusuf Ziya Yörükan,
Muhammed Tanci,
Yaşar Kutluay,
Neşet Çağatay(vekaleten) ve
Ethem Ruhi Fığlalı yürütmüşlerdir.
YÖK kurulduktan sonra gerçekleştirilen değişikliklerle İslam Mezhepleri Tarihi Kelam Anabilim Dalı’na bağlı bir bilim dalı haline getirilmiştir.
Yüksek Öğretim Kurulu’nun 17.10.1991 tarih 2547 sayı 7-d/2 maddesi ile İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı haline gelmiştir.
2809 sayılı kanunun 3. maddesi çerçevesinde gerçekleştirilen yapılanmada, bu anabilim bünyesinde,
Klasik İslam Mezhepleri Tarihi Bilim Dalı
Çağdaş İslam Akımları Bilim Dalı oluşturulmuştur.
İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Türkiye’deki İlahiyat Fakültelerinde 10 Profesör, 20 civarında Doçent ve 20 civarında diğer öğretim kadrosuyla ve çok sayıda lisansüstü öğrencileriyle faaliyetlerine devam etmektedir.

Yüksek Lisans

Yazar » , 16 Şubat 2010

yukseklisans